MODERN YAŞAM MI, GELENEKSEL ÖĞRETİ Mİ?

Merhabalar. Öncelikle başlığa konu olan ufak bir anket ile genel bilgileri sizlere aktaracağım. Yakın çevremle yapmış olduğum bu anket ile hem onların hem de edindiğim bilgiler ile kendi görüşümü açıklayacağım. Şöyle ki; 50-60 yaş aralığındaki anne ve babalardan edindiğim bilgiler doğrultusunda, şöyle bir neticeye ulaştım: Eskinin özlemi apayrı, eğitime her yerde ulaşılmıyordu ama kolay ulaşamadığının kıymeti çok daha iyi biliniyordu. Çocuklarını eğitmek zordu ama anne ve babalarına karşı terbiyelerinde asla ileri bir adım atmayan nesiller vardı. O zamanı bu denli ayrıcalıklı kılan tek şeyin teknolojisiz bir yaşam olduğuydu. Çamaşırlar elle yıkanır, bulaşıklar büyük leğenlere konulup tek tek yıkanmak zorundaydı. Evleri süpürmek çalılardan oluşan süpürgelerle mümkündü ancak. Özlem daha bir ağırdı, gideni beklemek daha bir zordu. Muhabbet, komşu hatrı, evlat sevgisi bir başkaydı o zamanlar. O zamanlar hayat zordu belki ama şuan elde etmesi neredeyse imkansız olan 'huzur' her yerden taşıyordu. O zamanın dağları, sevgiye gebeydi, doğurdukları her kayalık sevgiydi aslında. Dereler ve ırmaklar sevgi ve huzurdan taşıyordu. Anlayış, halden anlama daha bir fazlaydı o zamanlar. 

Bir de teknolojinin getirdiği bir başka yaşam standartı vardı;  çocuklarını hastaneye götürmekte gecikenler için internet ortamında sunulan dünya kadar sağlık bilgisi vardı. Bir prokpektüsü okumak ile kaybedilen zamanın yarısını internet sayfalarındaki kısa ve net bilgiler ile daha hızlı bir biçimde bilgiye sahip olan anne ve babalar vardı. 

Bilmediği yemeğin tarifini youtube'ta açtığı bir kanaldan şipşak öğrenip anında bilgilenen bir nesil yetişti. 

Çalışma gücünün bedenle değil yalnızca, canlı internet yaşamının da katkılarının olduğunu farkeden yazılımcılar gelişti.

Evdeki iş yükünün hafifliğinden kendilerine daha fazla vakit ayıran bireyler yetişti. En önemlisi teknoloji ile toplum insanı değil ayakları üzerinde durabilen kadın-erkek bireyler yetişti. 

Peki ya eskiden haberleşme nasıl olurdu? Mesela bir cinayet işlenmez miydi günümüz de işlendiği kadar ya da işlenen suçlardan bihaber mi yaşıyordu insanlar? Teknoloji ile mi gelişti suçlar ve suçlular ya da zamanında işlenen suçları yayacak iletişim araçları mı bugün gibi mevcut değildi? Bu sorunun cevapları kişiden kişiye değişse de günümüz ahlak kavramı ile eski zamanki ahlak kavramı değişti.

Son olarak anketimde şunu farkettim. Ne genci ne yaşlısı bu çağdan nefret ediyor, herkes yine her şeyden şikayetçi ama olabildiğince memnun. Ne bugünü bırakıp eskiye gitmek istiyorlar, ne de dünü unutup bugüne dalmak....

Bence biz şuan var olan gelişim ile eskiyi unutmayarak güzeliz, bir başkayız böyle. Belki net ve kararlı değil ama modern bir karmaşa...

Buraya kadar teşekkür ediyor, bu modern ve geleneksel yaşam konusunda fikirlenizi benimle paylaşmanızdan mutluluk duyuyorum... :)) 

İyi okumalar diliyorum... :))

GÜÇLÜ BİR ZİHİN İÇİN NELER YAPILIR?

Yıllardır üzerinde düşündüğüm bir konu olmakla birlikte bununla ilgili yetkin yazarların yazılarını okuyarak da yeterli birikime sahip olmaya çalıştım. Gerçekten güçlü bir zihin elde etmek neden zor?  Öncelikle bunu şu şekilde cevaplamak isterim: Fıtrat gereği hepimiz belli başlı eksik niteliklere sahip oluşumuz itibariyle bazı durumlar karşısında çevremizle kıyaslandığımızda eksik görünen  taraflarımızı doldurmak ister, bazımız ise bu tarafımızla ilgilenmeyip geliştirmeye gereksinim duymayız. Aslında bunu bu şekilde kabul etmek doğru zira kendi benliğini benimsemiş her bireyden beklenen asıl gaye budur. Lakin kabul edip belli başlı durumlarla ön plana çıkmak ile bu eksikliklerimizle bir şeyler ekleyip ilerlemek çok farklı şeylerdir. Gel gelelim bu eksiklikleri nasıl fark edip ilerlemeyi hedef edineceğimiz konuya; her insan belli bir yaş sınırına eriştiği zaman belli olgunluklara ve tavırlara, hayat felsefesine ve bir takım zihinsel  düşüncelerle oyalanıp ilerleyerek sahip olmaya çalışır. Sahip olduğumuz bu zihinsel oyalanmalar ile kişiliğimizin ilk tohumunu atmaya başlamışızdır ruhumuzun kurak topraklarına. Ve zamanla onu sadece sulamak kalır. Sulanan bu topraklar her nefes alışında yeni tohumlar fidan olup büyürken bedenlerimiz ise yeni alışkanlıklar edinmeye çalışır. Edindiğimiz bu yeni alışkanlıklar geleceğimizin büyürken gölgesinde oturacağımız kocaman ağaçlar olacaktır aslında. Bu irade ile büyümek ve bunun bilincinde gelişmek çok farklı hayat standartlarına rağmen kocaman bir ağaç gölgesi ferahlığı yaşatacaktır her bireye özellikle gençlik hayatında. Belki hiçbirimiz bu zihinsel gelişmelerle büyümedik ama şimdi bunlar için değişmesi gereken bazı tavır ve davranışlarımız mevcut, belki kocaman ağaçlarımızın yaprakları solgun yahut dökük ama sulayınca can bulamayacak tohum yoktur bildiğimiz üzere. Bunun için ilk adımı şu şekilde atmak isterim;

Hepimize ezbere öğretilen bir cümle yer edinir hayatlarımızda. Sağlıklı bir zihin için erken uyanmak işe erken başlamak, erken ve güzel bir kahvaltı yaparak güne başlamak. Ama kimsenin aklına 'iyi ve tam bir gece uykusu yatmak' gelmedi. Kimse erken uyanmadan önce gece uykunun ne denli önemli oluşunu vurgulamadı belki. Yada vurgulayanlar bu kelimeleri aynı cümlede kurma cesareti bulamadı. Her şeyden önce güçlü bir zihin tam ve sağlıklı bir uyku ile gerçekleşir. Sabah erken uyanmanın faydaları ve katkıları asla yadsınamaz bir gerçek ama yarım uyku ile başlayan bir günün tamamen bir zehir olduğunu yaşayarak öğrenen bir bireyim :)

Güne bitki çayı ile başlamak çok bereketli bir enerji ve mükemmel bir hafızaya habercidir. Ama bahsedilen bu bitki çaylarının marketlerden alınan kapalı ambalajlı çaylar asla değil. Ben bir dönem annemin bahçemize ektiği biberiye çayının hem hafıza yönünden hem de vücut'un dinçliği yönünden ne derece faydanlandığımı sınavlarımda göstermiş olduğum başarılarımla taçlanınca gördüm. 

Gece uykusunun dinlendirici saatlerine denk getirin uykunuzu, olabildiğince hareketli, sporla içli dışlı olup, bir şeyler üretmeye çalışın. Hayatınızda mutlaka küçük çocuklar edinin. çocuklarla geçirilen zamanın size çok ayrı bir enerji ve ruhsal açıdan rahatlama sağladığını yaşayarak öğrenmek anında mümkündür. Bu saydıklarım belki istenilenin tamamını anında vermeyebilir ama bir başlangıç için güzel ve önemli adımlardır saydıklarım. Basit gibi görünen ama altında yatan neticelerin güçlü oluşunu yaşayınca öğrendim. 

Bu tarz yazıların devamı gelmeye başlayacaktır. İyi okumalar dilerim ... :)